kompozisyon nasil yazilir 810x548 1
ÖZET
Hayatı Kısaca

Ziya paşa 1829 yılında İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Baba adı  Ferideddin , ana adı Itır olan Ziya paşanın aslen adı Abdülhamid Ziyaeddin’dir. Eğitimine Kandilli’de başlayan ve zeki bir öğrenci olan Ziya Paşa kısa sürede Arapça ve Farsçayı öğrendi.Klasik edebiyat üzerinde üst düzey eğitim aldı. İki dili kısa sürede öğrendikten sonra bir lisan daha eklemek istedi ve bu lisan seçimi Fransızcadan yana oldu. Öğretim hocaları tarafından sürekli takdir edilen Ziya Paşa kısa sürede Encüme-i Şuara topluluğuna katıldı. Osmanlı’da bir çok edebi eseri olan Ziya Paşa 1880 yılında valilik görevinde bulunduğu Adana’da siroz hastalığından vefat ediyor.
UZUN
Hayatı Uzun
1829 yılında İstanbul’un Kandilli ilçesinde dünyaya gelen Ziya Paşa’nın babası Galata Gümrüğü Katibi Ferideddin Efendi, annesi Itır Hanım’dır. Gıyaseddin dedesinin isteği ile Abdülhamid Ziyaeddin ismini almıştır. Eğitim hayatını üst düzeyde bitirmiştir  daha 15 yaşında iken Aşık Ömer ,Aşık Kerem , Aşık Garip gibi halk eserlerini okumuştur .Şiir ile ilgisi okul çağlarında başlamıştır.   3 dil lisanı vardır.Eğitimdeki seviyesini fark eden Mustafa Reşit Paşa kendisinin aracılığı ile 1855’te Ziya Paşayı Osmanlı Sarayında Mabeyn Katipliği’ne getirdi.Bu vesileylede Arapça ve Farsça’dan sonra Fransızca’yıda öğrenmiş oldu.
19.yüzyılda Osmanlı İmparatorluğunun en önemli ve en çok eser veren Tanzimat çağı yazarlarından biridir. Önemli isimler olan Namık Kemal ve Şinasi ile birlikte ‘’Batılalaşma’’ kavramını ilk defa ortaya atan Osmanlı aydınlarındandır.
32.Osmanlı padişahı 111. İslam halifesi olan Sultan Abdülaziz döneminde Avrupa’ya kaçarak Genç Osmanlılar gruba dahil olup gazetelerde yazılar yazarak dönemin hükümeti ile savaş başlatmıştır. Daha sonra Zaptiye Müsteşarlığı yapmış ve 1861 yılında Kıbrıs’ta mutasarrıflığa başlamıştır.En son Atina’da büyükelçilik görevine getirilen Ziya Paşa Sultan Abdülaziz’in kendisini İstanbul’a çağırması ile geri dönmüştür.Sultan Abdülaziz tarafından Bosna’nın denetiminde görevlendirildi fakat İstanbul’a dönmesinden kısa bir zaman sonra Bab-ı Ali , Ziya Paşa’yı Amas Musarrıflığı görevi ile İstanbul’dan uzaklaştırdı.
1865 yılında Yeni Osmanlılar Cemiyeti’ne üye oldu. Sultan Abdulhamit yönetimine muhalefet ve karşıt geldiğinden tekrar Kıbrıs Mutasarrıflığı’na atandı.Fakat aynı vakitler de Erzurum Vali Muavinli’ne atanan Namık Kemal ile beraber Avrupa’ya kaçtı. İngiltere’de birlikte Yeni Osmanlılar’ın yayın grubu olan ‘’HÜRRİYET‘’ gazetesini yayın hayatına geçirdiler. Namık KEMAL’in ayrılışından sonra yayın organın başına geçti.
1870 yılında Cenevre’ye gitti daha sonra Ali Paşa’nın ölümünü öğrendi ve tekrardan İstanbul’a geri dönüş yaptı.1872 ve 1876 tarihleri arasında Şura-yı Devlet ve Maarif Müsteşarlığı yaptı. Osmanlının 34.Padişahı Abdulhamit’in isteği üzerine Kanun-i Esasi’nin yapımında oluşturulan grupta yer aldı.1876 yılında 1.Meşrutşyet’in ilanı ile önce Suriye Valiliği’ne daha sonrada Adana Valiliği’ne atandı.Adana valiliği görevi esnasında zor zamanlar geçiren Ziya Paşa siroz hastalığına yakalandı , 17 Mayıs 1880 tarihinde Adana’daki görevini sürdürürken Siroz hastalığından vefat etti..