YENİLİKLERE AÇIK OLMAK
Yenilik; eskiden kullanılan herhangi bir nesnenin, olayın veya durumun yerine; daha kullanışlı, daha elverişli veya faydalı nesne olay veya durumlar getirmektir. Yeniliklere açık olmak ise tüm bunları hayat uyarlamak, monotonluktan uzaklaşmaktır.
İnsanların kullandığı nesneler, bir iş yaparken uyguladığı yöntem ve teknikler, zamanını geçirdiği insanlar veya eylemler her zaman için sabit olmamalı, gerektiğinde değişmelidir. Nice kimseler vardır ki eskiye körü körüne bağlıdırlar. Onun yerine yenisini koymayı asla düşünmezler ve kabullenmezler. Alışageldikleri davranışları sergilemeye, alışageldikleri yol ve yöntemleri uygulamaya ve alışageldikleri bir hayatı sürmeye devam ederler. Yeni gelen şey; eskiye nazaran daha faydalı olsa bile alıp onu kullanmak istemezler. Çünkü böyle insanlar, hayata çok dar bir pencereden bakarlar. Toplumun dışına çıkmak istemezler; çünkü dışlanabileceklerini düşünürler veya kendilerince yeni bahaneler üretirler. Örneğin bilindiği gibi otomatik vites arabalar kullanım konusunda çok rahattır. Ancak özellikle ülkemizde genellikle bayanlar tarafından kullanılmakla birlikte erkek sürücüler tarafından rağbet görmemektir. Teknolojinin böyle güzel bir imkanı sunmasına rağmen ”Erkek adam düz vites araba kullanır, otomatik araba bayan işi, vites değiştirmedikten sonra ne zevki kalır” gibi söylemler o tür arabaların kullanılmasının önüne geçer. İşte böyle insanlar yeniliklere açık olmayan, hayata at gözlükleri ile bakan insanlardır.
İnsan faydalı, güzel olan her yeniliğe karşı olumlu olmalıdır. Bazen sıradanlıktan uzaklaşmak, yeniyi denemek gerekir. Yeniyi denemeden, eskinin ne kadar faydalı veya zararlı olduğunu bilemeyiz. Dünyanın gidişatına bazen ayak uydurmak gerekir. Elbette ki insanlar gelenek göreneklerine de bağlı olmalıdır. Ancak yeni bir uygulama, eskisine göre daha güzel ve daha faydalıysa, onu eskisiyle değiştirmemek için de hiçbir bahane olmamalıdır.