kompozisyon nasil yazilir 810x548 1
Dünya edebiyat tarihinin önemli kalemlerinden biri olan Stendhal, hayatı boyunca sürekli bir devinim yaşamıştır. Yaşamış olduğu fırtınalı hayat, yazarın eserleri ile rahatlıkla müşahade edilebilir. Yazarın eserlerindeki kahramanlardan, olaylara kadar her unsur mutlaka bir noktada umut barındırır. Stendhal’ın yaşamış olduğu her şey, edebi kişiliği hakkında bir referans olabilir. Stendhal’ın hayatı, edebi hayatına o denli yön vermiştir ki, bu iki unsuru birbirinden ayırmadan, tek başlık altında tarif etmeyi daha mantıklı gördük.
 Yazarın Hayatı ve Edebi Kişiliği
            Asıl adı ile Marie-Henri Beyle 1783 yılında Grenoble’da dünyaya gelmiştir. Küçük yaşta annesini kaybeden Stendhal, babası ve teyzesinin gözetiminde hayatı tanımaya başladı. 1796 yılında Grenoble’da bir okula başlamış fakat üç yıl sonra askeri okula gitmiştir. 1800 yılında da süvari birliğinde teğmen vazifesi ile İtalya’ya gitmiştir. Stendhal’ın hayatı için dönüm noktası, 1801’de oldu.
            Stendhal, Napolyon Bonapart’ın ordusunda vazife alarak İtalya Seferi’ne çıkmıştır. Bu tarihten itibaren yaşamış olduğu her şey, Stendhal’ın edebi kişiliği için bir not olmuştur.
            İtalya Seferi sırasında, bir komutan asistanı ünvanlıyla Brescia’da bir süre bulunmuş, burada asil ailelerle yakın irtibat içinde olmuştur. Bilhassa bu ailelerle olan irtibatının ne kadar önemli olduğu, eserleri üzerinden anlaşılmaktadır. Bu dönem içerisinde aynı zamanda yerel dergi yazarları ile kurduğu iletişim Romantiklik akımını tanımasını ve anlamasını sağlamıştır. Yazar, 1802’de Almanya, Avusturya ve Rusya’da bazı askeri vazifelerde bulunmuş; ancak savaşa katılmamıştır. Sonra Marsilya’ya gitmiş burada da ticaretle ilgilenmek istemiştir ancak başarısız olmuştur.
            Özellikle bu yıllarda yaşadığı olayların, eserleri arasında; edebi kişiliği için büyük önem taşıyan Kırmızı ve Siyah eserine büyük etki ettiği anlaşılmaktadır. Stendhal’ın 1812 yılı, Napolyon’un Rusya Seferi’nden sağ çıkmasına rağmen, notlarının büyük bir kısmının bu arada yok olması, onu belki de hayatı boyunca büyük kayba uğratmıştır. Stendhal ismini de bu yıllarda tercih ettiğini görmekteyiz.
            1815 yılına gelindiğinde Parma’ya giden yazar, edebi kişiliği için büyük önem arz eden Parma Manastırı adlı eseri bu dönemde oluşturmuştur. Buradan da anlaşıldığı üzere; yaşamı ve eserleriarasında büyük bir etkileşim olmuştur. Bundan sonraki yıllarda konsolosluk görevi yapan Stendhal, ardında çeşitli eserleri ile ismini de bırakarak 1842’de vefat etmiştir.
            Stendhal hayatı boyunca yazdığı hiçbir eserin değer görmeyeceğini bildiği gibi, bir nesil sonrasının takdirini alacağını düşünmekteydi. Zira öyle oldu. Bir nesil sonra, büyük yazarların takdirini kazandı. Doğalca bir kaleme sahip olan Stendhal psikolojik unsurları vurguladı.
 Yazarın Çeşitli Eserleri

 

            Edebi kişiliğiçerçevesinde pek çok romanın yazarı olan Stendhal farklı türlerde eserleri ile de ünlenmiştir. Genellikle psikolojik romanları gözde olan yazarın, deneme, gezi yazısı, biyografi çalışmaları bulunmaktadır. Armance, Kırmızı ve Siyah, Parma Manastırı, Lucien Leuwen, Lamiel romanlarıdır. Aşk Üzerine isimli bir denemesi bulunur. Haydn, Mozart ve Metastasio’nun Hayatları, Napolyon’un Hayatı ve Rossini’nin Hayatı adlı eserleri biyografi türündedir. Yazar hayatı boyunca yazdığı tüm romanlarda ya kendisinden yola çıkmış ya da kendisine ulaşmış karakterler kullanmıştır.