kompozisyon nasil yazilir 810x548 1
ÖZET
Hayatı Kısaca
Sadullah Paşa (d: 1838 – ö: 1891) Ticaret ve Ziraat Nazırlığı görevinde bulunmuş, Tanzimat Dönemi’nin önde gelen Osmanlı devlet adamlarındandır.
Eserleri
Göl (çeviri), Berlin Mektupları, , Paris Ekspozisyonu, Cevdet Paşa’ya Mektup, On dokuzunca Asır, Charlottenbourg (Şarlotenburg) Sarayı, Alphonse de Lamartine (çeviri).
UZUN
Sadullah Paşa Uzun Hayatı
Sadullah Paşa 1838 yılında Erzurum’da doğmuştur. Babası Esad Muhlis Paşa’dır. İlköğretimini bitirdikten sonra Arapça, Farsça ve Fransızca dillerini öğrenmiştir. Fransız ve Doğu edebiyatları üzerine de dersler almıştır.
1853 yılında çalışma hayatına devlette başlamış ve devam etmiştir. İlk olarak “Maliye Varidat Kalemi”nde çalışmaya başlamıştır. 1856 yılında Babıali Tercüme Odası’nda görev yapmıştır. 1866’da Mezahib Kalemi’ne tayin olmuştur. Şuray-ı devlet Maarif Dairesi Başmuavini olarak görev yapmaya 1868’de başlamıştır. “Şuray-ı Devlet”  üyeliğine 1869’da,  getirilmiştir. 1870 yılında Şuray-ı Devlet Baş Kâtibi olarak göreve getirilmiştir. 1871’de Makbuat Müdürlüğü üst seviyesi olarak Divan-ı Humayun Tercümanlığı’na getirilmiştir.
1874’de Defter-i Hakani Nazırlığı görevi verilmiştir. 4 Nisan – 30 Mayıs 1876 tarihleri arasında Ticaret ve Ziraat Nazırı olarak görev yapmıştır. Sonrasında da V. Murat’ın Mabeyn Başkâtibi olarak görevine devam etmiştir. II. Abdülhamit’in tahta çıkması sonucunda Bulgar isyanlarını araştırmak için Filibi’ye gönderilmiştir ve komisyona başkanlık yapmıştır.
Daha sonra 1877’de Berlin Büyükelçisi olmuştur. Berlin’de iken Ayastefanos Antlaşması ve Berlin Kongresi’nin müzakerelerine katılmıştır. 1881’de kendine vezirlik payesi verilmiştir. Viyana’ya Büyükelçi olarak 1882 yılımda tayin olmuştur ve bu görevde 9 yıl kalmıştır.
Sadullah Paşa devlet adamlığı yanı sıra edebiyatla da ilgilenmiştir. Fakat yazdıklarının pek çoğu ele geçmemiştir. Sadullah Paşa’nın yazdıklarının içinde en önemlisi olan manzumesi On Dokuzuncu Asır isimli manzumedir. Bu manzumede batının ilerlediği geçerli olan ilimlere, Türklerin de önem vermesi gerektiğini savunmuştur.
Sadullah Paşa’nın tüm yazılarının bir arada bulunduğu bir kitabı yoktur. Ama onun acıklı yaşamını ve kötü sonunu dile getiren başkası tarafından hazırlanan bir eser vardır. Bu kitabın adı: Sadullah Paşa -yahut- Mezardan Nida’dır.
On dokuzuncu Asır isimli manzumesinde, iki zihniyeti karşılaştırmıştır. Sadullah Paşa’ya göre, skolastik dönemde yanlış ve kötü olan düşüncelere karşı yeniçağda insanın, aklıyla gerçekleştirdiği güzel ve hızlı gelişmeler söz konusu olmuştur.
1891 yılında Osmanlı Devleti büyükelçisi olarak Viyana’da hizmet verdiği zamanlarda, odasındaki havagazını açmış ve intihar etmiştir. Kurtarılmaya çalışılsa da, dört gün hastanede kaldıktan sonra 18 Aralık 1891’ de hayata gözlerini kapamıştır. Avrupa devletleri ile kendi ülkesi arasındaki çatışmaları eleştirmiştir. Vatanındaki cehalet yüzünden girdiği bunalımlı halin intiharına neden olduğu söylenmesinin yanı sıra çocuklarını görmek için bile İstanbul’a dönmesine izin verilmemesi kaynaklı veya Büyükelçilik hizmetinde çalışan kadınlardan biriyle gönül ilişkisi kurması üzerine kadının hamile kalması ve ortaya çıkacak rezaletten kurtulmanın yolunu bulamaması nedeniyle de olabileceği konuşulmuştur. Cenazesi İstanbul’a getirilmiştir ve II. Mahmut Türbesi avlusuna gömülmüştür.
Edebi Kişiliği

 

Tanzimat döneminin yenilik fikirlerine açıktır. Batının bilimlerine inanmıştır ve yazdıklarının çoğu ele geçmemiştir. İnanış ve zihniyetleri karşılaştırmış ve eleştirmiştir. İnsan aklının gücüne inanmıştır ve eserlerinde bunun üzerinde durmuştur.