kompozisyon nasil yazilir 810x548 1
ÖZET
Hayatı Kısaca
Sabahattin Ali 25 Şubat 1907 senesinde Bulgaristan’da Dünya’ya gelmiştir. İlköğretim eğitimini Üsküdar, Çanakkale ve Edremit’te almıştır. Balıkesir’de sürdürmüş olduğu öğrenim hayatını İstanbul Muallim Mektebi’nde tamamlayarak ülkemizin çeşitli bölgelerinde öğretmenlik yapmıştır. Devlet Konservatuarına çevirmen, öğretmen ve dramaturg olarak atanmıştır.
Çeşitli dergi ve gazetelerde yazım hayatını sürdürdükten sonra 1946 senesinde Aziz Nesin ile birlikte Marko Paşa isimli dergiyi çıkarmıştır. Dergide yer alan yazılar sebebiyle çeşitli soruşturmalara maruz kalmıştır ve bu soruşturmalar sebebiyle 7 ay hapishanede kalmıştır. Yazmış olduğu bir yazı sebebiyle yıkıcı propagandalar yaptığı tespit edilerek hakkında tekrar soruşturma açılınca nakliyeciliğe başlamıştır. 1 Nisan 1948 senesinde yurtdışına kaçma girişimi esnasında öldürülmüştür ve cesedi ölümünden 2.5 ay sonra bulunabilmiştir.

Eserleri
Şiir: Dağlar ve Rüzgâr(1934), Kurbağanın Serenadı ve Öteki Şiirlerle Birlikte(1937)
Öykü: Değirmen(1935), Kağnı(1936), Ses(1937), Kağnı – Ses(1943 senesinde iki kitap birlikte yayımlanmıştır), Yeni Dünya(1943), Sırça Köşk(1947)
Roman: Kuyucaklı Yusuf(1937), İçimizdeki Şeytan(1940), Kürk Mantolu Madonna(1943)
Çeviri: Tarihte Garip Vakalar(1941), Antigone(1942), Minna Von Barnhelm(1943), Üç Romanlık Hikâye(1944), Fontamara(1944), Gyges ve Yüzüğü(1944), Yüzbaşının Kızı(1944)
UZUN
Sabahattin Ali Hayatı Uzun
Babası piyade yüzbaşısı olan Selahattin Ali Bey’in görev yerleri sıklıkla değiştiğinden ötürü öğrenimini çeşitli illerde tamamlamıştır. 1932 senesinde Konya’da bulunduğu dönemlerde Atatürk’ü yeren bir şiir okuduğu iddia edilerek tutuklanmıştır. Bir yıl mahkûm olmuştur Konya ve Sinop cezaevlerinde hüküm gitmiştir. 1933 senesinde Cumhuriyetin onuncu yıl dönümü sebebiyle çıkarılan af sonrasında özgürlüğüne kavuşmuştur.
16 Mayıs 1935 senesinde Aliye Hanım ile evlendikten sonra 1936 senesinde askere alınmıştır. 1937 senesinin Eylül ayında kızı Filiz Ali Dünya’ya gelmiştir. 1940 senesinde tekrar askere alınan Sabahattin Ali görevini tamamladıktan sonra 1941 – 1945 seneleri arasında Ankara Devlet Konservatuarı’nda Almanca öğretmenliği görevini yürütmüştür.
İçimizdeki Şeytan isimli romanı milliyetçi kesim tarafından büyük tepki toplamıştır. Nihal Atsız, Sabahattin Ali hakkında hakaret içeren yazılar yazdığından ötürü Ali tarafından dava edilmiştir. Ali davayı kazanmasına karşılık halkın tepkisinden kurtulamamıştır.
Başka bir davanın ardından 1948 senesinde Paşakapısı Cezaevi’nde üç ay daha hüküm sürmüştür. Cezaevinden çıktıktan sonra kendisine yazım hayatında iş bulamayınca yurtdışına kaçmaya karar vermiştir. Bunun için bir kaçakçı ile anlaşmıştır ancak bu sıralarda Milli Emniyet Hizmeti Riyaseti adına ajanlıkta yapmaktaydı. Anlaştığı kaçakçı tarafından “milli hislerin tahriki” sebebi ile başına sopa vurularak öldürülmüştür ve cesedi 2.5 ay sonra bulunabilmiştir.
Edebi Kişiliği
Edebi hayatına şiirler başlamış olmasına karşın, sonralarında roman ve hikâye ile devam etmiştir. Yazmış olduğu şiirlerde hece ölçüsü bulunmaktadır ve halk şiirinden etkilenmiştir. Sabahattin Ali’nin tasvirci yönü oldukça kuvvetlidir. İlkyazmış olduğu hikâyelerinde bu sebepten ötürü dış gözlemlerin etkisinde kalsa da sonra yazdığı eserlerinde toplumsal gerçekçiliği göz önünde bulundurmuştur. Eserlerinde natüralizm ve realizm gibi akımların etkileri de gözükmektedir. Hikâye ve roman gibi türlerinde etkileyici ve canlı bir üslup kullanmıştır. Genel olarak karamsar yapıyı değil, iyimser bir anlayışı seçmiştir.