OKUL
Okul ikinci evimizdir bizim. Kendi evimiz dışında belki de en çok zaman geçirdiğimiz yer… Bir aydınlatma kurumudur. Nice çocukları yarınlara hazırlar. Bir hamur gibi yoğurur, şekil verir onlara. Eğitimin, sosyal yaşamın, terbiyenin ilk öğretilerini ailemizden aldıktan sonra, daha da ileriye gitmek, kendimizi geliştirmek, öğrenmek ve bir meslek sahibi olmak için okula gideriz. Okul, bu hayatta en güzel şekilde yaşamamızı sağlayan kurumdur.
Okula henüz başlamış çocuklar pek bilmez; ama o defterin, kitabın kokusunu bir kere içine çekmiş her öğrenci, okulun vazgeçilmez bir şey olduğunu iyi bilir. 3 ay süren yaz tatillerinde, hele de bir müddet uzak durduysak defterden kağıttan, o koku dünyanın en güzel kokusu gibi gelir bize. Okulların açılmasını iple çekeriz adeta. Okuduğumuz, öğrendiğimiz, paylaştığımız bu yerin bizim için ayrı bir önemi vardır. Okullar, kendisine, ailesine, devletine yararlı insanlar yetiştirmek için vardır. Okulun önemi bu anlamda çok büyüktür. Her yıl eylül ayının ortalarında, sırtımızda çantalarımızla başladığımız okulun ilk günlerinin heyecanı başkadır. Bunun yanında her eğitim-öğretim yılının sonunda karne günlerini beklememizin de… Yorucu bir seneden sonra hak etmişizdir tatili.
İnsanın büyüdüğünde en çok özlediği günleri okul günleridir. Orada yüzlerce anımız yaşanır ve ilerde sık sık anılır. Okul, ülkelerin gelişmişlik düzeyini de belirler. Bir ülkede okula verilen önem ne kadar büyükse, o ülkenin kalkınmışlık düzeyi de o derece yüksek olur.