2000 yıllık bir medeniyet Maya; Geçmişte birçok medeniyet hüküm sürmüş ve bunlardan yalnızca birkaçı günümüzde bilinir olarak kalmıştır. Bu medeniyetlerden birisi de Maya Uygarlığı’dır. Mayalar oldukça ileri bir medeniyet seviyesine ulaşmış ve akıl almaz mimari yapıtlar geride bırakmışlardır. Ancak haklarında bugün dahi çözülemeyen birçok önemli sırrı da beraberlerinde götürmüşlerdir. Maya uygarlığı tarihi incelendiğinde onlarla ilgili bilinmeyen birçok önemli bilginin de yok olduğu söylenebilmektedir.
Maya Uygarlığı Tarihi
Maya kentleri son derece gelişme kaydeden ve zamanın ilerisinde olan kentlerdi. Çok karmaşık bir toplum yapısına sahip olan uygarlık dünyanın en karanlık çağlarında dahi kendi içerisinde büyük bir ilerleme kaydetmeyi başarmıştır. Bu ilerlemelerine ve gelişmelerine rağmen modernleşme adına ciddi anlamda bir atılım göstermeyi başaramamışlardır.
Mayalar bilinenler bilgiler kapsamında ilk kauçuk üretimini başlatan medeniyettir. Aynı zamanda kakao ile armut, papaya, avokado gibi meyveleri de yetiştirmeyi başarmışlardır. Tarımda göstermiş oldukları başarıyı ise diğer birçok alanda gösterememişlerdir.
Mayalar kendilerine has bir takvim ve sayı sistemine sahip olmuşlardır. Fakat fonetik anlamda bir sayı sistemi geliştirmeyi başaramamışlardır. Tekerleği icat etmek için uğraşmamış ve sosyal yaşamlarında yeniliklere ciddi anlamda yer vermemişlerdir.
Maya Uygarlığı Hakkında Bilinenler
Maya uygarlığı hakkında bilgi bulmak ise hem kolay hem de oldukça zordur. Onlardan kalan birçok yaşam alanı günümüze kadar ulaşmıştır. Ancak Maya Uygarlığı nasıl yok oldu sorusunun yanıtı günümüzde hala tam olarak yanıt bulmayı başaramadı. Geçmişten günümüze kadar dayanmayı başaran kalıntılar yakından incelendiğinde bu kültürün insanlarının belirgin bir neden olmadan kentlerini neden terk ettikleri hala net olarak bilinmiyor.
Bugün mayalara dair birçok bilgi onlardan kalan ve çözümlenmesi son derece zor olan hiyerogliflerden öğrenilmektedir. Arkeolojik kazılar neticesinde ortaya çıkan bilgiler ışığında onların yaşam şekilleri ve inançları hakkında detaylı olmasa da fikir yürütmeye yetecek kadar bilgi sahibi olmak mümkün olmaktadır.
Mayaların Geldiği Yüksek Uygarlık Seviyesi
Mayalar nedir sorusuna verilebilecek en iyi yanıt zamanına göre gelişmiş bir yapıya ve kültüre sahip uygarlıktır. Maya bölgesi hakkında yapılan araştırmalarda ortaya çıkarılan sonuç kültürel ya da doğal kaynakların düzenli bir şekilde dağılmamış olmasıdır. Yani Maya Uygarlığı nerede sorusunun yanıtı olarak uygarlığın Orta Amerika uygarlıklarından biri olduğunu söylemek mümkün olmaktadır.
Mayalar Nerede Kuruldu? :Orta Amerika uygarlığı olmasının yanında uzun yıllar boyunca Meksika güney doğusundan başlayarak Honduras, Guatemala, El Salvador’a kadar çok geniş bir coğrafyaya hâkim olmayı başarmış bir uygarlıktır.
Farklı kültürlerin etkileşim içerisinde olduğu Maya Uygarlığı’ndaki bu çeşitlilik de ticaret ile gerçekleşmiştir. Tarım ve çeşitli ritüellerde ortak hareketlerde bulunulsa da bu farklı gruplar arasında önemli farklılıklar olduğu da söylenebilmektedir. Maya Uygarlığı’nın en temel yayılım alanı genel olarak tropik ormanlarla kaplı olan daha alçakta kalan ovalardır. Burada çok önemli olan kentlerden birisi de Tikal kentidir. Burada birçok hiyeroglif kalıntısına rastlanmıştır. Son derece karmaşık bir mimarisi vardır.Mayaların gelişmiş herhangi bir savaş aracı ya da inşaat aracı olmadan bu kadar büyük bir uygarlık kurulabilmiş olması insanların en çok merak ettiği konular arasında yer almaktadır.
Mayalar Yaşamlarını Nasıl Sürdürüyorlardı?
Mayalar yaşamlarını sürdürebilmek için hem çiftçilik hem de aktif olarak ticaret yapıyorlardı. Mısır ve fasulye üretiminde oldukça yüksek bir uygarlık seviyesine ulaşmış ve son derece başarılı olmuşlardır. Çiftçilik yapabilmek için sık ormanlık alanları ateşe vererek tarım alanı haline getirmişler ve bunu sürekli hâle getirerek yerleşik hayatın bir gerçeği olan tarımda gelişmişlerdir.
Son derece vahşi bir doğa içerisinde yer alan Mayalar, kendilerine gelişmek için bir fırsat ortamı yaratmışlardır. Ticaret merkezi haline getirdikleri şehirlerde kendi ürettiklerini satmışlar ve tarım sayesinde son derece büyük bir uygarlık kurmayı başarmışlardır.
Mayalarda Bilim ve Sanat
Maya uygarlığı özellikleri yakından incelendiğinde bu uygarlığın bilim ve sanat alanında da ilerleme kaydettiği söylenebilir. Kendi dönemlerinde yaptıkları çalışmalar günümüz insanları üzerinde de kalıcı etkilere sahip olmuştur. Heykel ve resim sanatında çok ileri seviyeye ulaşan uygarlık aynı zamanda hikâyeci seramik alanında da son derece başarılı örnekler vermişlerdir.
Obsidyen ya da yeşim taşı kullanılarak yapılan objeler, takılar ve kült eserleri uygarlığın sanat alanında ne kadar ileri seviyede olduğunu göstermektedir. Maya sanatı kendine has bir üsluba sahiptir ve son derece özgün bir yapıdadır. Özellikle Tikal gibi büyük şehirlerinde sanatla birlikte mimari çalışmaların da çok fazla ileri seviyeye geldiğini söylemek mümkün olmaktadır. Tarımsal alanda göstermiş oldukları başarıyı birçok farklı alanda da göstermeyi başarmışlardır.
Mühendislik konularında çok ciddi çalışmalar yapan Mayalar, en ciddi mühendislik sorunları üzerine ciddi anlamda kafa yormuşlardır. Bununla birlikte mimari yapıları meydana getirirken gerilme payları hesaplamalarına kadar çok derin araştırmalar yapmışlar ve son derece muazzam şehirler yaratmayı bilmişlerdir.
Maya Uygarlığında Üretim Faaliyetleri
Mayalar kendi dönemleri düşünüldüğünde birçok bakımdan çağdaşları olan uygarlıklara göre ilerlemeler kaydetmişlerdir. Hem kendi ihtiyaçlarını karşılamış hem de birçok farklı alanda ilerleme kaydetmeyi başarmışlardır. Mayalar kendilerine göre bir takvim de icat ederek zamanı kontrol altına almayı başarmışlardır. Maya takvimi sayesinde önlerindeki milyon yıllık bir zaman dilimini hesaplamaya çalışmışlardır. Bu takvim üzerine güneş ve ay tutulmaları son derece doğru tahminlerle yapılmış ve zaman konusunda ileri seviyede düzenlemeler yapabilmişlerdir.
Maya uygarlığının kendine has bir sayı sistemi de bulunmaktadır. Bu sayı sistemleri sayesinde son derece düzenli bir şekilde alışveriş yapabilme şansı elde etmişler ve sıfır olarak bilinen sayıyı da matematik bilimine kazandırmışlardır. Bu sayı ilk olarak bu dönemin tabletlerinde mevsimlerin hesaplanmasında kullanılmıştır.
Mekanik olarak birçok alet tasarlayan Mayalılar, mimari açıdan çok büyük bir iş gücü kullanmışlardır. Görkemli tapınakların yapılmasında çok ciddi çalışmalar gerçekleştirmişlerdir. Mayalar her bakımdan geliştirdikleri uygarlıkları sayesinde günümüzün de en merak edilen toplulukları haline gelmişlerdir.
Mayalar Neden Çöktü?
Maya Uygarlığı kurdukları büyük imparatorluk kadar gizemli bir şekilde çöküşleriyle de merak uyandırmaktadır. Uzun yıllar hüküm sürmüş bir medeniyet kuran Mayalar kendi dönemlerinde büyük bir bolluk ve bereket içerisinde yaşamışlardır. Ancak ani bir şekilde tarih sahnesinden çekilmişler ve arkalarında da büyük bir kültürün kalıntılarını bırakmışlardır.
Şehirlerindeki aktif yaşamlar sona ermiş ve birçok tapınak tamamen terk edilmiştir. Bu kadar büyük bir yok oluşun nedeni ise tam olarak bilinememektedir. Maya uygarlığı nasıl yok oldu sorusuna verilebilecek yanıt ise ancak felaket olarak nitelendirilebilir. Bu yok oluş hakkında birçok araştırmacı ve arkeolog çok ciddi düşünceler ortaya atmışlardır. Ancak ortaya atılan her düşünce kendi içerisindeki tutarsızlıklar nedeni ile bir şekilde çürütülmüştür.
Birçok araştırmacı Maya Uygarlığı çöküşü ardında ciddi bir salgın olduğunu iddia etmektedir. Hatta bu hastalıkların bölgeye İspanyollar tarafından getirildiği üzerinde bile durulabilmektedir. Birçok araştırmacı da yok oluş nedeni olarak yoğun olarak gerçekleştirilen tarım faaliyetleri nedeni ile ekosistemin bozulmasını görmektedirler.
Bugüne kadar Maya Uygarlığı hakkındaki en ciddi fikir J. Eric S. Thompson tarafından öne sürülmüştür. Ona göre kültürel faaliyetlerin tamamen bırakıldığı şehirlerde insanlar bir süre daha yaşamlarını devam ettirmişlerdir. Bununla birlikte çöküş sonrasında halkın yönetici sınıfa karşı bir ayaklanma içerisine girdiği düşünülmektedir. Bu da kültürün sona ermesine rağmen hayatın hala burada devam ettiğine dair bir düşünce ortaya çıkarıyor. Yapılan çalışmalar ve kazılar da bu görüşü oldukça destekler niteliktedir.
İşgale Dayanan Bir Maya Kültürü
Maya kültürü İspanyollar tarafından 500 yıldır baskı altında tutulmaktadır. Guatemala’da yaşayan halk işgal sonrasında İspanyolca konuşmaya zorlanmış olsalar da günümüzde halkın bir kesimi eski Maya dilini konuşmaya devam etmektedir. Mayalılar her ne kadar İspanyolca konuşmak zorunda bırakılsalar da bu konuda son derece hassas olduklarından kendi öz dillerini de kullanmaya devam ediyor ve atalarına olan saygıdan vazgeçmiyorlar.
Günümüz Meksika ve Orta Amerika’da yaklaşık 5 milyon kadar insan 70’e yakın Maya dilini konuşmaktadır.
Mayalar kendi dillerinin günümüze kadar gelebilmesi için oldukça fazla çaba göstermişlerdir. İspanyolların en acımasız yıkıcı etkilerine karşı büyük bir direniş göstermişler ve birçok dini ritüellerini günümüzde hala gerçekleştirmeye devam etmektedirler. Özellikle Mayalar son derece önemli bir gelenek haline gelen Mısır tanrısına karşı yaptıkları hasat ritüelinden hiçbir zaman vazgeçmemişlerdir.
Tüm bunların yanında hayatlarında değişmeyen en önemli unsurlardan biri de tarım alışkanlıklarıdır. Maya uygarlığının günümüzde kalan son insanları da büyük bir çoğunlukla tarımla uğraşmaktadır. En çok yetiştirdikleri ürünler ise mısır ve fasulyedir. Tarım arazilerini eski geleneklerine göre açıyor ve yine dokumacılık ve elbise gibi ürünleri kendileri üretiyorlardı.
Mayaların Vermiş Olduğu Savaşlar
Arkeologlar, yıllarca Mayaların barışçıl bir halk olduğunu, savaşabilecek güçte olmasına karşın nadiren buna düşkün olduklarını düşündüler. Bununla birlikte, arkeologlar daha fazla Maya şehrini keşfettikçe ve daha fazla kanıt ortaya çıktıkça, Mayaların, özellikle MS 600-900 arasındaki Geç Klasik Dönemde sık sık savaşlar yaptığını fark ettiler.Mayalar’ın vermiş oldukları savaşların genellikle şu durumlardan kaynaklandığı düşünülmüştür:
- Arazinin taşıma kapasitesini aşan nüfus ve buna neden olan kargaşa,
- Toprak verimliliğinde azalma,
- Sürekli kuraklık,
- Yetersiz beslenme ve hastalık,
- Maya hükümdarlarına olan güvenin azalması,
- Kaynaklar azaldıkça şehir devletleri arasında artan düşmanlık,
- Endemik savaş.
Geç Klasik Dönemin nüfus artışı ve çevresel yıkımı; aç olan Maya halkını beslemek için daha az yiyecek anlamına geliyordu. Kaynaklar için yapılan savaş daha kapsamlı ve sürekli hale geldikçe, Maya toplumları parçalanmaya başladı. Sonunda, hayatta kalan Mayalar ova şehirlerini terk ettiler ve o bölgeden ismen kayboldular.
Günümüze bakıldığında da bölgede savaş hiç azalmadı. Guatemala Devleti, kendi ülkesi içerisindeki Mayalar’ın varisi yerli halklara karşı 30 yıldır büyük bir iç savaş deneyimine sahip olmuştur. Bu savaş sırasında 100 bin sivilin ölmesine neden olmuştur. Aynı zamanda 40 bine yakın sivil de kaybolmuştur. Yerli halklar her bakımdan ciddi bir tehdit altındaydı. Bu savaş devlet tarafından gizlenmeye çalışılmış, ancak toplu mezarlar ortaya çıkarılmıştır. Birçok yerli grup farklı ülkelere sığınmak durumunda kalmıştır.
Guatemala Devleti 1993 senesinde savaşın azalması ile birlikte ülkesine dönmeye çalışan yerli halkı tamamen ortadan kaldırmayı hedeflemiştir. Bu konuda da en büyük desteği ABD’den almıştır. Soykırım olarak nitelendirilebilecek bir saldırganlık ile Maya varisi halk üzerinde ciddi anlamda bir hakimiyet kurmaya çalışmışlardır. Bu savaş tam olarak 36 sene sürmüştür. Amerika tarafından desteklenen Guatemala gerillaları savaş sırasında binlerce sivili öldürerek yerli halkı ortadan kaldırmayı hedeflemişlerdir. Bu çatışma iç savaş dönemi 1996 senesinde barış antlaşması ile sona ermiştir.
Yapılan bu savaşların en büyük nedeni de ekonomi ağrılıklı olarak başlamıştır. Daha sonra sivil halk tamamen tarımda köleleştirme yoluna gidilmiş ve tarım arazileri ellerinden alınmaya çalışılmıştır. Bununla birlikte sivil siyaset içerisinde de yerli halka yer verilmemiştir. Bu durumda büyük bir savaşın eşiğine gelinmesine neden olmuştur.
Mayaların Dini Nedir?
Mayaların dini nedir sorusuna yanıt olarak tek tanrılı inanış şeklinden bahsetmek mümkündür. Mu Güneş adı verilen dinleri vardı. Son derece farklı gelenekleri olan Mayalar çürüyen dişlerine dolgu yapabilen bir uygarlıktı. Aynı zamanda bu dişlerin iç kısımlarına değerli taş koyma gibi bir geleneğe de sahiptiler.
Yaraları insan saçı ile iyileştirebilme kabiliyeti olan Mayalar doğadaki birçok bitki ile anestezik anlamda ameliyatlar yapabilecek seviyedeydiler. İlk yerleşim yerlerini MÖ 1000 yıllarında kurmayı başaran Mayalılar, medeniyetlerini en yüksek noktalara taşımayı başaran bir uygarlık olmuştur. En önemli tapınakları arasında Meksika’da bulunan Chichen Itza Tapınağı bulunuyor.
Mayalar Hala Yaşıyor mu?
Mayaların torunları hala Orta Amerika’da günümüzün Belize, Guatemala, Honduras, El Salvador ve Meksika’nın bazı bölgelerinde yaşıyor. Bunların çoğu, Tikal antik kentinin kalıntılarının bulunduğu Tikal Milli Parkı’na ev sahipliği yapan Guatemala’da yaşıyor.
Guatemalalıların yaklaşık yüzde 40’ı Maya kökenlidir.