Martin Luther 16yy.da yaşamış önemli bir keşiştir. Avrupa’da yaşamış olan ünlü keşiş aynı zamanda önemli bir teologtur. Katolik Kilisesi’nin yanlış olan uygulamalarına karşı ciddi şekilde karşı çıkmıştır. Katolik Kilisesi’nin çok sert bir şekilde eleştiren Martin Luther aynı zamanda Protestanlık adı verilen mezhebin doğmasında da ilk adımları atan önemli bir isimdir. Kendisi insanlık ve Hristiyanlık dini açısından son derece önemli isimler arasında yer almaktadır.
Martin Luther’in Gençliği
Martin Luther 10 Kasım 1483 tarihinde Almanya’nın Eisleben şehrinde dünyaya gözlerini açmıştır. Doğumundan hemen sonra ailesi Eisleben kentinden 16 km mesafede küçük bir kasabaya taşınmıştır. Mansfeld isimli kasabada babası yerel bakır arıtma işinde son derece başarı kazanmıştır. İsmi Hans Luther olan babası 1492 senesinde Mansfeld’de belediye meclis üyeliğine getirilmiştir.
Martin Luther eğitim hayatına da bu kasabadaki bir Latin okulunda başlamıştır. 1488 senesinde başladığı bu eğitim hayatının ilk yıllarında çok kapsamlı bir Latince eğitim almıştır. Eğitimleri sırasında On Emir, Havarilerin İkrarı gibi Hristiyanlık dini açısından son derece önemli öğretileri almıştır.
1497 senesinde ise Luther Magdeburg’a gitmiş ve burada Orta Yaşamın Kardeşleri tarafından işletilen bir okula gönderilmiştir. Bu okulda kişisel dindarlık üzerine son derece kalıcı etkileri olan eğitimler almıştır.
1501 senesine gelindiğinde ise Almanya’daki en popüler üniversiteler arasında yer alan Erfurt Üniversitesi’nde eğitimler almaya başlamıştır. Martin Luther babasının başarılı ve varlıklı bir adam olması sayesinde burs almadan çok rahat bir eğitim hayatı geçirme imkânı bulmuştur. 1502 senesinde lisans derecesini alan Martin Luther daha sonra yüksek lisans derecesini de almayı başarmıştır.
Martin Luther Keşişlik Dönemleri
Sanat Fakültesi mezuniyetinden sonra farklı alanlarda lisansüstü eğitimler almaya başlamıştır. Üç yüksek disiplin olarak gösterilen hukuk, tıp ve teoloji alanlarından hukuk bölümünü seçmek durumunda kalmıştır. Bu seçimi yapmasında babasının önemli etkileri olmuştur. Ancak 6 hafta boyunca hukuk alanında eğitimler alan Luther, bu alanı bırakmış ve farklı bir alana yönelmiştir.
17 Temmuz 1505 tarihinde hukuk fakültesini terk eden Luther, Aziz Augustin Keşiş Düzeninin kurmuş olduğu Erfurt’taki manastıra girmiştir. Stotterheim köyü civarında yakalanmış olduğu fırtınanın üzerinde yarattığı korku kendisini hayatta kaldığı takdirde keşiş olma kararını vermesinde son derece etkili olmuştur. Bu fırtınadan sağ kurtulan Luther yeminini gerçekleştirmek için hukuk fakültesinden ayrılarak manastıra katılma kararı alır. Babası daha prestijli ve paralı bir bölüm olan hukuktan vazgeçtiği için oğluna oldukça öfke beslemiştir.
Martin Luther’in katıldığı manastır 1505 senesinde bir toplantı için Vatikan’a gönderme kararı alır. Burada Luther karşısına çıkan durumlardan ve düşünce sistemlerinden hiçbir şekilde memnuniyet duymaz. Luther kilisenin son derece yozlaştığını görmüş ve bu durumdan da oldukça rahatsızlık duymuştur. Onun gözünde kilise ruhaniyetini kaybetmiş yalnızca siyasi ve ekonomik bir yapı haline gelmiştir.
Martin Luther’in Profesörlük Dönemleri ve Eserleri
Vatikan dönüşünde Martin Luther eğitim ve diğer dini çalışmalarına devam etmiştir. Witterberg’de bulunan manastıra gönderilmiştir. Burada aldığı eğitimler sonrasında profesör olarak hem ders vermeye başlamıştır hem de çalışmalarına devam etmiştir. Bu çalışmaları sırasında Aziz Pavlus ve Aziz Augustin’in iman hakkındaki düşünceleri de kendisinin gelişiminde önemli bir dönüm noktası haline gelmiştir. Bu düşünceler Luther’in kiliseye karşı olan düşüncelerini tamamen değiştirmeye başlamıştır.
Ona göre kurtuluş iyi işler yaparak ya da oruç tutarak, herhangi bir eylemde bulunarak değil yalnızca iman ederek gelir. Kendisinin mottosu da Sola Fide yani Yalnız İman’dır. Dine karşı çok farklı düşünceler geliştiren Luther zamanla yeni bir mezhebin doğmasında da önemli çalışmalar yapacaktır.
Martin Luther ve Reform Hareketleri
Martin Luther reform hareketleri konusunda önemli isimlerden biri olmayı başarmıştır. 1517 senesinde rahipliğe getirilen Johann Tetzel kendisine Vatikan tarafından verilen bir görev ile Wittenberg’de Endüljans satışı için gelmiştir. 3 Mark karşılığında satılan bu günahları affedici belge bir işçinin neredeyse 6 aylık birikimine denkti. Bu durumu onaylamayan Martin Luther 31 Ekim 1517 tarihinde 95 maddelik bir tez hazırlar ve Wittenberg Kilisesi kapısına asar.
Tarihte Martin Luther Bildirisi olarak bilinen bu tez ile Luther, kilisenin tüm bu endüljans uygulamalarına karşı şiddetle karşı çıkar. Bu durum tartışmaların daha da büyümesine neden olur. Birçok insan da bu tartışmaların odağı haline gelir. Bu bildiri sonrasında Luther daha da ünlü bir isim haline gelir.
Kilisenin endüljans satışı konusunda yetkisi olmadığını özellikle vurgulayan Martin Luther, kurtuluş için iman etmenin yeterli olduğunu vurguluyordu. Tüm bu tartışmalar daha da alevlenmişken 1521 senesinde Martin Luther’in tezini Kutsal Roma Cermen İmparatoru karşısında da savunması istenir. Dönemin güçlü imparatoru 5. Charles bu tezi kabul etmez. Ancak Luther’in ünü tüm Avrupa’ya yayılmaya başlar. 95 maddelik tez ise 1517 ve 1526 yılları arasında birçok baskı haline getirilerek diğer insanlara da dağıtılır. Daha sonra Kutsal Kitabı Latinceye çevirmiş ve Latince bilmeyen insanların dahi Kutsal Kitabı okuyabilmesine imkân tanımıştır.
Martin Luther Reformunun Dünyadaki Etkileri
Martin Luther Kutsal Kitabı halkın anlayabileceği şekilde çeviri yaptığında bu durum beraberinde birtakım soruları da getirdi. Kitabın içerisindeki bazı kısımlar farklı şekillerde yorumlandı ve Avrupa’da birtakım kaos ortamı oluştu. Bunun neticesinde ise Papa 1520 senesinde Martin Luther’i aforoz etmiştir.
Mahkemeye davet edilen Luther’in kitaplarının isimlerini saymasını ve daha sonra da bunların her birini reddetmesi istenir. Ancak Martin tüm kitapları kendisinin yazdığını kabul eder ve yazdıklarının da arkasında durduğunu ifade eder. Her ne kadar kullanılan üslubun yanlış olduğunu düşünse de içerikleri konusunda geri adım atmayacağını dile getirir.
Bu süreçten sonra gelişen olaylar da Reformasyon hareketlerine dönüşür ve bu durum bir Protestanlık hareketi durumuna gelir. 1525 senesinde evlenen Luther 1545 senesinde böbrek yetmezliğinden vefat eder. Luther, tarihteki ünlü Reform hareketlerinin öncüsü ve kilise tarihinde derin etkiler yaratan bir isimdir.
Önerilen Yazı: Shakespeare Hayatı Eserleri ve Edebi Kişiliği