Hayatta En Hakiki Mürşit İlimdir Kompozisyon

Atatürk’ün Hayatta En Hakiki Mürşit İlimdir sözü ile ilgili kompozisyon.

Hayatta En Hakiki Mürşit İlimdir Kompozisyon

Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir sözünde geçen ”hakiki” ifadesi gerçek, doğru; ”mürşit” ifadesi ise kılavuz, yol gösterici anlamlarına gelmektedir. Yani insanlara en doğru, en gerçek yolu gösterecek olan tek şey bilimin ta kendisidir. Bilimin dışında yol gösterici aramak yanlıştır.   Günümüzde insanların veya devletlerin ilerlemesinde, kalkınmasında en önemli role sahip olan şey bilimdir.

Bugün işlerimizi, hayatımızı kolaylaştıran tüm teknolojik cihazlar, araç-gereçler, taşıtlar sadece bilime verilen önem sayesinde yapılmıştır. Yine tıbbın bu kadar gelişmiş olması, en amansız hastalıklara bile ilaç bulunması, bebek ölümlerini gözle görülür derecede azalması bilim sayesinde olmuştur. İnsanlar bilimin ışığından hiç ayrılmamalı, onu kendine rehber edinmelidir. Bilimler ters düşen şeyleri kabul etmek, Allah’ın verdiği aklı, beyni kullanmamak, ona önem vermemek demektir.

Bir toplum, bilimi özümser ve onun yolundan giderse hızlı ve kolay bir şekilde gelişebilir. Japonların, günümüz dünyasının en gelişmiş, en zeki insanlar olmasının en büyük sebebi bilime verdikleri önemdir. Onlar, ilerlemenin ancak bilim sayesinde gerçekleştiğini anladıkları için bu yönde büyük çabalar harcamış ve istedikleri başarıyı elde etmiştir. Bilim de ileri sürdüğü bilgilerin kesinkes doğru olduğunu, değişmeyeceğini iddia etmez; ancak yine de hiçbir bilgi, bilimin sunduğu bilgi kadar gerçek veya doğru olamaz.

15 ve 17. yüzyıllar arasında geçen tarihlerde Katolik Kilisesinin öğretileri her şeyin üstünde olduğu gibi bilimin de önündeydi. Bu kilisenin değişmez bilgi veya kuralları vardı. Örneğin dünya bir tepsi gibi düzdü ve sabitti. Bunun aksini iddia etmek yani dünyanın kendi etrafında veya güneş etrafında dönen ve geoid bir şekli olan bir gezegen olduğunu söylemek idam edilme sebebiydi. Bunlar, kendilerine bilimi değil de kilisenin veya dinin öğretilerini ilke edinmişti. Ancak yapılan reform hareketi ile birlikte bu düşünceler yıkıldı ve bilim önemsendi. Bu sayede çok kısa bir sürede Hıristiyanlar bilim ve teknolojide büyük bir mesafe kaydetti.

Atatürk’ün Hayatta En Hakiki Mürşit İlimdir Anlamı

“Atatürk’ün Hayatta En Hakiki Mürşit İlimdir” sözü, bilgiye, eğitime, çağdaş düşünceye ve bilimsel metotlara dayalı bir toplum oluşturma hedefine işaret eder. Atatürk, Türkiye’nin modernleşmesini ve çağdaşlaşmasını gerçekleştirmek amacıyla eğitim ve bilim alanlarına büyük önem vermiştir.

Hayatta en hakiki mürşit ilimdir ilkesi, bireylerin ve toplumların gelişiminde bilimin kilit rol oynadığını vurgular. Bilim, insanlığın yolu üzerinde güvenilir bir rehber olarak kabul edilmeli ve bu doğrultuda adımlar atılmalıdır.

 

İyi Olacak Hastanın Doktor Ayağına Gelirmiş Kompozisyon