Tüm insanların bildiği, şahitlik ettiği bir gerçeği gizlemeye çalışmak mümkün değildir. Böyle bir şey yapmaya kalkışmak bile insanları aptal yerine koymaktır; lakin kandırılmaya çalışılan insanlar, buna kanmayacak kadar akıllıdır.
Bazen her şey apaçık ortadadır. Ancak bunların bilinmesi, bazı insanların foyasını ortaya çıkararak, onlara zarar verebilir. Bu nedenle foyasını ortaya çıkarmak istemeyen insanlar, kendince mantıklı bahaneler bularak veya durumu inkar ederek işin içinden sıyrılmaya çalışırlar. Örneğin herhangi bir kurumda çalışan bir yöneticinin ihaleye fesat karıştırması; ancak kendisinden rüşvet alınan ihale taliplisinin ihbarda bulunması sonucunda, ilgili yönetici sadece kendini savunmak amacı ile olayın bir iftira, bir komplo olduğunu açıklayabilir. Ancak o kendini savunadursun, bütün kamera kayıtları, ses kayıt cihazları veya şahitler onun aleyhinde çalışmaktadır. Onun ”Ben suçsuzum.” demesi, suçunu asla ört pas edemez, yani güneşi balçıkla sıvayamaz.
Ortaya çıkmış ve artık herkes tarafından görülmüş veya öğrenilmiş şeyleri saklamanın hiçbir manası yoktur. İnsan hata yapabilir. Önemli olan, gerektiğinde hatasını kabul edip, o hatayı bir daha tekrarlamamaktır. Halbuki suç işleyen kişi, inkar yoluna gitmeyip de suçunu itiraf etse ve pişman olduğunu söylese, en azından onurunu daha fazla zedelemiş olmayacaktır.