kompozisyon nasil yazilir 810x548 1

YARIN OLA HAYROLA


   Kişi, gelecekte ne olacağını, nasıl bir durumda bulunacağını asla bilemez. Değil yarını, bir saniye sonrasını bile bilmek, bunun garantisini vermek mümkün değildir. Kimin ilerde ne yaşayacağını bilecek olan yalnız ve yalnız, bizi yaratan Allah’tır.

Bu dünyada hepimiz farklı durumlar yaşayabilir, farklı sürprizlerle karşılaşabiliriz. Sonunu tahmin edebileceğimiz sıkıntılarla karşılaşabiliriz. Ancak tahminler, hiçbir zaman gerçeğin yerini tutamaz. Onların ne kadar doğru çıkacağını bizler bilemeyiz. Bugün hastalık içinde kıvranan kişinin yarın sabaha dinç uyanacağını yahut yatağına dinç bir şekilde yatan kişinin sabaha hastalıklı uyanıp uyanmayacağını kestiremeyiz. Madem böyle, o zaman yapmamız gereken şey, Allah‘tan umudumuzu hiç yitirmemek, ona güvenmek ve ona sığınmaktır. ”Görelim Mevlam ne eyler / Ne eylerse güzel eyler” düşüncesi ile hareket eden insanlar, hayata daha sıkı tutunmayı başarabilirler. Umudumuzun tükendiği bir anda bile, her şeyi tersine çeviren durumlar olabilir. Gün doğmadan neler doğar atasözü ile ilgili çok güzel bir fıkra anlatılır. Derler ki ”Padişahın biri eşeğine okuma yazma öğretmeye heveslenmiş. Bunu başaranlara büyük servet vereceğini ilan etmiş. Bunu çok kişi denemiş ama olmayınca boyunları kesilmiş. Yoksul bir adam, padişaha gelerek eşeğe okuma yazma öğretebileceğini; ancak bunun için kendisine 10 yıl süre verilmesi gerektiğini ifade etmiş. Padişah kabul etmiş ve adama kendi sarayında bir daire tahsis etmiş. Evine dönen adam, karısına olan biteni anlatmış. Kadın ”Herif sen delirdin mi, kaç kişinin kellesi gitti bu uğurda, eşek hiç okuma yazma öğrenebilir mi?” Adamın yanıtı manidarmış: ”Hanım, önümüzde kocaman on yıl var. Bu süre içinde ya padişah ölür ya eşek ölür ya da ben ölürüm; gün doğmadan neler doğar.” demiş.

Evet, kimse ilerde ne olacağını bilemez. Kişiler için en faydalı olanı, gelecekten ümidi hiç yitirmemek her zaman Allah‘a güvenmek ve sığınmaktır.

 

Gün Doğmadan Neler Doğar Kompozisyon 2

 

Umut, geleceğe dair huzurlu ve emin adımlarla ilerlemizi sağlayan duygusal inancımızdır. Yaşamımızdaki problemlerin son bulup her şeyin güzel olacağına dair içimizdeki inanç duygusudur. Bizim gelecekte neyin nasıl olacağını bilmemiz mümkün değil. Bir saniye sonrasında dahi neyin nasıl olabileceğinin garantisini vermemizin imkanı yok. Tüm bunlari bilen sadece yüce Allah‘tır.

Bazen hayatımız planladığımız şekilde ilerlerken bazen de akılda olmayan ummadığımiz  durumlar karşımıza çıkabilir. Fakat umut etmeden huzuru elde etmemiz mümkün değil. Yaşadığımız hüzün ve karamsarlık gibi duyguların geçeceğinin farkında olmamız gerekir. Hayatımızda iyi veya kötü bir çok anı biriktiririz. Oysa bu olan biten her şey gelip geçici. Geçmişe dönüp baktığımız da en güzel ve en kötü zamanlar sadece “anı”olarak kaldı zihnimizde. Dünya denilen gezegen zaten geçici. Burada geçirdiğimiz gelip geçici zamanlarda da kendi ruhumuzu incitmeye hakkımız yok. Bu beden ve ruhun bize emanet olduğu bilincinde olmalıyız. İnancımızın tükendiği zamanlarda bile her şey bir anda tersine dönebilir. Şuan kötü bir durumun içerisindeyseniz bir anda beklemediğiniz birisi kurtarıcınız olabilir. Evinizde sakince çayınızı yudumluyorken sadece bir dakika sonrasında deprem olabilir ve ordan sağ çıkıp çıkamayacağınızı kestiremezsiniz. Ya da çok iyi giden bir işiniz varken bir günde tepetaklak olabilir.

Bizim bu durumlarda yapmamız gereken tek şey Allah‘a tevekkül etmek. Çünkü en beklemediğimiz zamanlarda bile hiç ummadığımız şeyler gerçekleşebilir.
Kalbimizde bir yerlerde hiç bir zaman yaşama olan inancımızı yitirmememiz gerekiyor. Her an her şey olabilir. Bazen O yüce varlığa sığınıp gün doğmadan neler doğar demek gerekiyor.