Bir mıh bir nal kurtarır, bir nal bir at kurtarır, bir at bir er kurtarır, bir er vatan kurtarır
Çevremizde cereyan eden olayların tesirlerini bilmemiz pek mümkün değildir. Bazen bize çok küçük gelen bir olay, büyük olayların kıvılcımı olabilir. Küçük bir gülümseme bir ülkeyi kurtarabilir veya küçük kötü bir söz bir ülkenin yıkılmasına sebep olabilir.
Bu, bir tür kelebek etkisidir. Bize küçük gelen olayların ne kadar önemli olabileceğini anlatan çok güzel bir hikaye vardır: Gülümsemenin etkisi hikayesi… Derler ki ”Küçük bir kız hiç tanımadığı bir adama gülümser. Canı sıkkın olan bu adam, kızın gülümsemesi ile bir anda neşelenir, kendine gelir. Çok sevdiği bir dostuna yıllar sonra bir mektup yazmaya karar verir. Mektubu alan dostu çok sevinir ve o an yemek yediği lokantada çalışan garson kıza yüklü bir miktarda bahşiş verir. Garson kız, ilk defa bu kadar yüklü bir bahşiş almıştır. Bunun sevinci ile her akşam olduğu gibi, o akşam da köşebaşında duran bir dilenciye iyi bir bahşiş verir. Adam bundan hoşnut olur ve bir apartmanın bodrum katı olan evine gider. Giderken yolda üşüyen bir köpek yavrusu görür, haline üzülür ve onu apartmanın bodrumuna alır. Gece apartmanda bir yangın çıkar. Köpek yavrusu dumanların kokusunu erkenden alır ve durmadan havlamaya başlar. Köpeğin sesi ile uyanan apartman sakinleri yangının farkına varırlar ve alelacele dışarı çıkarak hayatlarını kurtarırlar.” İşte önemsiz sandığımız bir gülümseme böylece onlarca insanın hayatını kurtarır.
Yaşadığımız her olayın bir anlamı vardır. Kainattaki hiçbir şey tesadüfi oluşmamıştır. Tamamı bir olaylar zincirinin tek tek halkalarını oluşturmaktadır.