Arif Nihat Asya Hayatı ve Eserleri

1904’te Çatalca’nın İnceğiz köyünde dünyaya geldi. Asıl adı Mehmet Ariftir. Tokatlı Ziver Efendi ile Tırnovalı Zehra Hanım’ın tek çocuğudur. İstanbul’a göçmüştür ve orada debbağlıkla uğraşmış olan bir ahi ustasıdır. İstanbul üniversitesi Yüksek Öğretmen Okulu Edebiyat Bölümü’nü bitirmiştir. Adana, Malatya, Edirne, Tarsus, Ankara ve Kıbrıs’taki liselerde edebiyat öğretmenliği yapmıştır. Adana milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bulunmuştur. Milletvekilliğinden sonra tekrar öğretmenliğe dönmüştür. 1962’de Ankara Gazi Lisesi edebiyat öğretmenliğinden emekli olmuştur. İstanbul’a dönmüştür ve Yeni İstanbul, Sabah gazetelerinde yazmıştır. Aruzla başladığı şiirde rubailer, gazeller yazmıştır. Rubailerinden oluşan 5 ayrı kitap yayınlamıştır. Ulusçu şiirleriyle dikkat çekmiştir.

Şiirleri: Heykeltıraş(1924), Yastığımın Rüyası(1930), Bir Bayrak Rüzgâr Bekliyor(1946), Ayetler(1936), Kökler ve Dallar(1964), Emzikler(1964), Dualar ve Aminler(1967), Bütün Eserleri(1975-1977), Rubaiyyat-ı Arif(rubailer,1956), Kıbrıs Rubaileri, Nisan, Avrupadan Rubailer(1969), Kova Burcu, Şiirler, Düz yazı: Kanatlar ve Gagalar(1946), Enikli Kapı(1964)

Henüz bebekken babası veba hastalığından hayatını kaybetmiştir. Annesi yeni bir evlilik yapıp Filistin’e gitmiştir. Bu yüzden küçük yaşlardan itibaren akrabalarının yanında yetişmiştir.

Öğrenim hayatı Örçünlü Köy Mektebi’nde başlamıştır. Halası ile birlikte Balkan Savaşı’ndan kısa bir süre önce İstanbul’a göçmüştür. Burada da mahalle mekteplerinde eğitim gördükten sonra I. Dünya Savaşı yıllarında Gülşen-i Maarif Rüştiyesine devam etmiştir. Bu dönemde milliyetçi duyguların etkisine kapılmıştır ve şiir yazmaya başlamıştır. Liseyi Kastamonu ve Bolu’da okumuştur. Kastamonu’daki öğrenciliği şiirlerini ve düşüncelerini etkilemiştir. İlk şiiri Gençlik adlı dergide yayımlanmıştır.

Daha sonra öğrenimine Darü’l-Muallin-i Aliye Edebiyat Bölümünde devam etmiştir. İlk şiir kitabı Heykeltıraş 1924 yılında öğrenciyken yayımlanmıştır. Son sınıfta öğrenciyken, ilk eşi Semiha Hanım’la evlenmiştir ve iki çocuğu olmuştur.

1928’de mezun olmuş ve Adana’ya edebiyat öğretmeni olarak tayin edilmiştir. 14 yıl öğretmenlik ve idarecilik yapmıştır. Adana’da öğretmenlik yaptığı önemde 1933 yılında Üsküdar Mevlevihane’sinin son şeyhi Ahmet Remzi Akyürek ile tanışmıştır ve Mevlevilikte şeyhlik makamına kadar yükselmiştir. Milli şiirlerin yanında tasavvufi şiirler yazmıştır.

1941 yılında evliliğini sonlandırmıştır ve kimya öğretmeni Servet Akdoğan ile ikinci evliliğini yapmıştır. Bu evlilikten iki çocuğu daha olmuştur.

Malatya Lisesine müdür olarak atanmış ve Adana’dan ayrılmıştır.  Müdürken Maarif Vekili Hasan Ali Yücel ile yaşadığı sert tartışma nedeniyle huzursuzluk yaşanmıştır. 3 yıl kadar daha Malatya’da çalıştıktan sonra yeniden edebiyat öğretmeni olarak Adana Erkek Lisesi’ ne dönmüştür. 1948’de Edirne Lisesi’ne sürgün edilmiştir.

1950 yılında genel seçimler Demokratik Parti’nin listesinden Adana adayı olmuştur ve Meclise girmiştir. Dönem sonunda aktif politikayı bırakmıştır ve öğretmenliğe dönmüştür. Kısa bir süre Eskişehir Lisesi’nde öğretmenlik yapmıştır. Çok uzun kalmamasına rağmen şiirlerinde Eskişehir’e yer vermiştir. Ahmet Arif, ‘ yılda Lefkoşa Erkek Lisesi’nde görev aldıktan sonra 1962’de Ankara’ya dönmüştür ve Gazi Lisesi’nden emekliye ayrılmıştır. 1974 Aralık ayında hastalanarak, 5 Ocak 1975’de vefat etmiştir. Kabri, Ankara Karşıyaka Mezarlığı’ndadır.

Şiirleriyle tanına Arif Nihat Asya, yurdun güzelliklerini, doğasını anlatan bazen yeren ama Türklüğü yücelten bir dil kullanmıştır. Şiirlerinde halk ve divan edebiyatı nazım şekilleri yanında, modern edebiyatın nazım şekli de kullanmıştır. En çok kullandığı nazım şekli rubaidir.