Ev Alma Komşu Al
Almayı düşündüğümüz evin güzel olması bizi mutlu edebilir; lakin komşumuz kötü ise bu evden tat almamız, mutlu olmamız mümkün değildir. Zira komşunun kötüsü, adama ev bile sattırır.
Ev alırken dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan birisi komşulardır. Hatta insan alacağı evin özelliklerinden çok, sahip olacağı komşularının özelliğine dikkat etmelidir. Zira kötü bir komşu, en güzel evi satın almış olsak bile, o evi bize zindan haline getirebilir. Aynı şekilde komşuluk ilişkilerinin çok iyi olduğu kötü bir evde dahi fazlası ile mutlu olmamız mümkündür. Düşünün ki çok güzel, bahçeli bir apartmandan güzel, geniş, refah bir daire satın aldınız. Ancak evinizi alırken, o apartmanda oturan diğer insanları, yani komşu adaylarınızı hiç araştırmadınız. Eve yerleştiniz; fakat öyle kötü komşularla karşılaştınız ki düşman başına! Birisi gece yarılarında evine sarhoş olarak geliyor, bağırarak çağırarak sizi rahatsız ediyor; diğeri dışarıda unuttuğunuz eşyayı izinsiz alıyor; diğerinin çocukları gece boyunca tepinip durarak gürültü çıkarıyor. Ayrıca selamlaşma, merhabalaşma, gülümseme gibi insani etkileşimlerin hiçbiri yok. Bu durumda eviniz cennet köşkü gibi olsa dahi mutlu olabilir misiniz?O zaman kişi gerçekten de ev değil, komşu almalıdır. Herhangi kötü ve acil bir anımızda yardımımıza koşacak ilk kişiler komşularımız olacaktır. Komşuluğun değerini bilen, fedakarlıkta bulunan, temiz yaşayan ve görgü kuralları çerçevesinde hareket eden insanlarla komşu olmak gibisi yoktur. Kötü ve küçük bir evde yaşasak dahi…
Almayı düşündüğümüz evin güzel olması bizi mutlu edebilir; lakin komşumuz kötü ise bu evden tat almamız, mutlu olmamız mümkün değildir. Zira komşunun kötüsü, adama ev bile sattırır.
Ev alırken dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan birisi komşulardır. Hatta insan alacağı evin özelliklerinden çok, sahip olacağı komşularının özelliğine dikkat etmelidir. Zira kötü bir komşu, en güzel evi satın almış olsak bile, o evi bize zindan haline getirebilir. Aynı şekilde komşuluk ilişkilerinin çok iyi olduğu kötü bir evde dahi fazlası ile mutlu olmamız mümkündür. Düşünün ki çok güzel, bahçeli bir apartmandan güzel, geniş, refah bir daire satın aldınız. Ancak evinizi alırken, o apartmanda oturan diğer insanları, yani komşu adaylarınızı hiç araştırmadınız. Eve yerleştiniz; fakat öyle kötü komşularla karşılaştınız ki düşman başına! Birisi gece yarılarında evine sarhoş olarak geliyor, bağırarak çağırarak sizi rahatsız ediyor; diğeri dışarıda unuttuğunuz eşyayı izinsiz alıyor; diğerinin çocukları gece boyunca tepinip durarak gürültü çıkarıyor. Ayrıca selamlaşma, merhabalaşma, gülümseme gibi insani etkileşimlerin hiçbiri yok. Bu durumda eviniz cennet köşkü gibi olsa dahi mutlu olabilir misiniz?O zaman kişi gerçekten de ev değil, komşu almalıdır. Herhangi kötü ve acil bir anımızda yardımımıza koşacak ilk kişiler komşularımız olacaktır. Komşuluğun değerini bilen, fedakarlıkta bulunan, temiz yaşayan ve görgü kuralları çerçevesinde hareket eden insanlarla komşu olmak gibisi yoktur. Kötü ve küçük bir evde yaşasak dahi…